"Bu blog'un adı neden zigot? Hem o da ne?" diyenlere:
Zigot: Erkek ve dişi gametin birleşmesiyle oluşan döllenmiş hücre. veya:
"biri anneden (oosit), biri babadan (sperm) gelen iki eşey hücresinin birleşmesi (fertilizasyon) sonucu oluşan diploit hücre" de diyebiliriz.
Zigotu meydana getiren hücreler kendi başına güçsüz, kararsız, eksik ve kısa ömürlüdür. Ancak birleştiklerinde oluşan şey tamamlanmış, kararlı ve mükemmel olan yeni bir yaşamdır.
Bunu büyük ölçüde yin-yang kavramına benzetebiliriz: Çünkü Yin ile Yang, aynı bütünün birbirini tamamlayan iki parçasıdır. Bu parçalar birbirine oldukça zıttır, ikisinin de kendine özgü güzellikleri ve zayıflıkları vardır ama birbirini tamamlayarak bunları dengelerler. Kadın ile erkek de bu bütün gibidir. Bu betimlemeden hiçbir farkı yoktur. Ve bu güzeldir, doğanın gereğidir. Bu böyle olmasaydı doğa bir devinim içinde olamazdı ve yaşam da olamazdı.
İlk bakışta biyoloji veya Zen felsefesiyle ilgiliymiş gibi görünse de, bu blog kadın üzerinedir.
Blog adresinin "zygotos" olmasının sebebi; Türkçesi olan "zigot" un daha önce kullanılmış olmasıdır, Yunanca daha havalı olduğu için değil =)
Kadın konusunda yazmaya başlamam çok yeni sayılır. Beni şaşırtan, yazıların beklediğimden hızlı ve doğurgan olmasıydı. Muhtemelen, evin bodrum katı diyebileceğimiz depo amaçlı kullanılan, “karanlık” bir yerinde biriktirmiştim hepsini. Işığı yakıp ortalığı karıştırınca da çok şey çıktı haliyle. Yaklaşık son bir yıl içinde ise tanık olduğum bazı olaylar, gözlemlediğim birtakım tartışmalar ve her gün duyduğum cümleler sonunda bunları yazıya dökmeme neden oldu.
Kısacası, orada burada çeşit çeşit insanla tartışmak, bir şeyler anlatmaya çalışmak ve bu sırada kendimi paralamak yerine bunları ifade etmeliyim diye düşündüm. Ardından çok sevimli bir arkadaşım; “Blog açmalısın, Lalehan!!” dedi. Ve onu dinledim.
Amacım kamplaşma ya da fanatizm yaratmak değildir. Zira, böyle şeylerden nefret ederim ve her zaman zararlı olduklarını düşünmüşümdür (bunları ifade ettiğim yazım da olacak). Bu blog erkek düşmanı değildir. Bu blog’un temel amacı okuyanlarda biraz da olsa farkındalık yaratabilmektir. Bir yazar kabiliyetine sahip olduğumu düşünmediğim için okuyucuyu bağlayacak akıcı bir dil kullanamamış olabilirim. Ancak beni daha çok ilgilendiren; okuyucunun, kadın veya erkek, tavrımı samimi bulmasıdır.
=)