14 Aralık 2012 Cuma

Mehtap Erel'in Menziline Girmek

İfade özgürlüğüne inanırım. Keşke herkes aklından geçeni herhangi bir baskı unsuru (siyasi, "ahlaki", sosyo-ekonomik) olmadan yazabilse, söyleyebilse -başkalarını zan altında bırakmadıkça ve onlara hakaret etmedikçe elbette. 

Şu bağlantıda göreceğiniz yazıdan da anlaşılabileceği gibi, Mehtap Erel adlı yazar ne yazık ki ifade özgürlüğünün içeriğini kendi işine geldiği gibi doldurarak ilk defa gördüğü bir kadını salt giyiminden dolayı yargılamakla kalmıyor bir de açıkça hakarete varan sözler sarf ediyor:


"Hanımefendinin bir rahatsızlığı var ise hemen şuracıkta yumurtalık ameliyatı yapılabilir." 
"Çünkü baktığımız yerden neredeyse, “ovulasyon” tarihi vereceğiz, o kadar net her şey. Sergiye mi geldi smear testine mi belli değil."
"G*tunu açan ben miyim ki saçmalayayım? Ben ancak sağduyunun sesi olabilirim şu an."
"Ayıp? Nedir ayıp olan? Şu kılık ayıp değil de bu kılığa, “oh-ha!” demek mi ayıp?"


Bunların hepsini söylediğini bizzat kendisi belirtiyor ve hedeflediği kişi duysun diye yüksek sesle söylediğini bile dile getiriyor. Üstelik gururla. "Ayıp" diye bağırarak tanımadığı bir kadına ahlâk dersi vermeye yeltenirken "ayıbın" ne olduğuna -tıpkı ahlâkı başka yerimizden anladığımız gibi - dair fikirlerinden son derece emin.

Şu hâlde bana da buradan cevap hakkı doğdu. Hatta hak değil, sorumluluk hissediyorum:

1) Her şeyden önce öngöremediğiniz bir gerçek var: Bugün siz sokakta bir kadını giydiklerine göre yargılayabilirsiniz. Ancak bunu yaptığınız -hele bir de bunu kamuda nefretle ifade ettiğiniz- andan itibaren, bu yargının bir başka versiyonuyla bizzat karşılaşma ihtimalinizi de kendi elinizle arttırırsınız. Evet evet, o beğendiğiniz ve uygun gördüğünüz, snob bir şekilde uyguladığınız erotizm, bir başkasının gözünde sizi, bugün o kadın hakkında vardığınız yargı ile değerlendirmesine sebep olur. Düz bir mantıktır bu.

2) Bu toplum ki; kadınlar giydikleri şeyler üzerinden yargılanıyor, "namuslu" veya "kaşar" yaftası yiyor, tecavüzler aklanıyor, tahrik indirimi uygulanıyor, şiddete haklılık payı çıkarılıyor... Durum bu denli ciddiyken siz "kendi menzilinize" girilmesini konu yapmaktan ve dahası bu "menzil" etrafında kadınları kategorize etmek ve yargılamaktan çekinmiyorsunuz. Dünyayı geçtim, ülkede olup bitenden haberiniz yok belli ki. Bunca patavatsızlığınızı duyarsızlıktan ziyade habersizliğe bağlamak istiyorum cidden. Gerçi hiçbir şey bilmeyen bir kişi de bir kadını “yumurtalıklarını sergilemekle” suçlamazdı ya…



3) Ben ve daha birçok kişi, o kategorize ettiğiniz kadınlardanız ve bundan müthiş rahatsızlık duyuyoruz. Sanki siz de bizim menzilimize girmiyor musunuz? Bu nasıl yaman bir çelişkidir? Tıpkı sizin “irite” olduğunuz gibi ben de irite oldum ve sizin deyiminizle iritasyon yaratmaktan çekinmiyorum, çekinmiyoruz. 

4) "Ayıp" kavramına ve yazdıklarınızda olup bitene geri dönmenizi öneririm.

Birkaç sorum da olacak elbette: 

- Sizin menzilinize girmemek için nasıl taytlar giymeliyiz? 
- Tayt ne renk olmalı? Hangi yaşlar için ne renk taytları öneriyorsunuz?
- Hangi kumaş tayt giymeliyiz? Pamuklu tayt sizin menzilinizden uzak mı?
- Külotlu çorap üstüne etek veya tunik giyiyorsak merdiven çıkarken, bisiklet sürerken..vs bile snob bir şekilde erotik görünmenin püf noktasını da paylaşırsanız pek memnun oluruz. 

Her şey sizin menzilinize girmemek için…

2 yorum:

  1. konuyla alakası yok ama.. tayt giyen hatunlar çok seksi oluyor oyhhşş: )

    YanıtlaSil

Lütfen çekinmeyiniz, yorumlayınız, tartışalım =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...