Bir akşam yemeği sohbeti esnasında
tanıdığımız x bir adamın çapkın olması ve yeni birlikteliğinden laf açılınca;
ister istemez konu genel anlamda kadınların ve erkeklerin çapkınlık eğilimine
geldi. Tahmin edilebileceği gibi; “Erkektir, yapar” şeklinde konu bağlandı ve
“O zaman kadın da yapabilir” savına ise yanıt şu oldu: “Ama kadınlar,
annelikten dolayı kutsal sayıldığı için böyle bir şeyin onların yapması aynı
değil.”
Bu argümanda gördüğüm iki çarpıcı yanlışlık:
1- Her kadın,
anne olmak zorunda değildir. Bu yüzden, kadınlara “potansiyel anne” gözüyle
bakmak illüzyondan başka bir şey değildir.
2- Her
kadının anne olduğunu varsaysak bile, anne olmanın kutsallıkla bir ilişkisi
yoktur. Anneler kutsal falan değildir. Bu ilişki, amaç güden bir yakıştırmadır.
Anneler önemli ve değerli
olabilir. Annelerin -genelinin- iyilik ve erdemlerini de göz ardı etmem. Ancak
anneleri kutsal saymak, kadınları ötekileştirirken bulduğumuz aynı konforu
sürdürmek için uydurulan bir kılıftan başka bir şey değildir. Değişen şey,
ötekileştirirken onlara “mertebe” atlatmamızdır.
Dünyada kutsal sayılan şeylere bir
bakın. Hepsi insanda sorgusuz bir saygı duyma isteği uyandırır. Onları kendi
doğamız ve aklımızdan uzak, yabancı tutarız. Anlamaktan ziyade saygıyla
kabullenmek makbuldür. Bambaşka bir yerdedir o kutsal şeyler.
Annenin de “bu bambaşka yere
konan, saygı duyulması gereken şey” den başka birşey değil mertebesi. Üstelik bu şey, akıl ve bilinç sahibi bir varlık olunca, bu kutsal yakıştırması
tökezliyor haliyle. Çünkü anne de her insanın yaptığı biyolojik, psikolojik vs faaliyetlerde bulunacak ve bu yaptıklarının “kutsal” olması ile bağdaşması gerekecek. Aslında şizofrenik
bir çaba bu kutsallaştırma işi. Eğer bir annenin birisine aşık olup
hayatını değiştirmesini kutsal diye ona çok görüyorsak, aynı mantıkla aynı annenin tuvalet
ihtiyacını da kabullenmemeliyiz. “Ama elbete yapacak, o da insan” diye
savunmaya geçen kişi, diğer eylemi yaparken de insan olduğunu unutur. Çünkü
savunduğu şeyin tutarlı ve mantıklı bir yanı yoktur.
Daha önce bahsettiğimiz birçok kavram gibi, “kutsallık” yakıştırması da zihniyeti yönlendiren, yaşamları (sadece kadınların yaşamları elbet) kısıtlayan bir başka kullanımdır ve tabii kemikleşmiş bir alışkanlıktır.
Kadinlar bu kutsallik kilifini kendi cikarlari icin kullanmayi da birakmalilar. Boyle bir sey de var.
YanıtlaSilevet kullanıyorlar. sence bu doğal değil mi? düşün ki mesela prangaların var ve gurur duyabileceğin tek şey o prangaların altından olması. bunu kullanmaz mıydın?
Silbu davranışı olumlamıyorum ama son derece doğal buluyorum.