13 Mart 2013 Çarşamba

Anneliğin Kutsal Sayılması Üzerine


Bir akşam yemeği sohbeti esnasında tanıdığımız x bir adamın çapkın olması ve yeni birlikteliğinden laf açılınca; ister istemez konu genel anlamda kadınların ve erkeklerin çapkınlık eğilimine geldi. Tahmin edilebileceği gibi; “Erkektir, yapar” şeklinde konu bağlandı ve “O zaman kadın da yapabilir” savına ise yanıt şu oldu: “Ama kadınlar, annelikten dolayı kutsal sayıldığı için böyle bir şeyin onların yapması aynı değil.”

Bu argümanda gördüğüm iki çarpıcı yanlışlık:

1- Her kadın, anne olmak zorunda değildir. Bu yüzden, kadınlara “potansiyel anne” gözüyle bakmak illüzyondan başka bir şey değildir.
2- Her kadının anne olduğunu varsaysak bile, anne olmanın kutsallıkla bir ilişkisi yoktur. Anneler kutsal falan değildir. Bu ilişki, amaç güden bir yakıştırmadır.

Anneler önemli ve değerli olabilir. Annelerin -genelinin- iyilik ve erdemlerini de göz ardı etmem. Ancak anneleri kutsal saymak, kadınları ötekileştirirken bulduğumuz aynı konforu sürdürmek için uydurulan bir kılıftan başka bir şey değildir. Değişen şey, ötekileştirirken onlara “mertebe” atlatmamızdır.

Dünyada kutsal sayılan şeylere bir bakın. Hepsi insanda sorgusuz bir saygı duyma isteği uyandırır. Onları kendi doğamız ve aklımızdan uzak, yabancı tutarız. Anlamaktan ziyade saygıyla kabullenmek makbuldür. Bambaşka bir yerdedir o kutsal şeyler.

              
Annenin de “bu bambaşka yere konan, saygı duyulması gereken şey” den başka birşey değil mertebesi. Üstelik bu şey, akıl ve bilinç sahibi bir varlık olunca, bu kutsal yakıştırması tökezliyor haliyle. Çünkü anne de her insanın yaptığı biyolojik, psikolojik vs faaliyetlerde bulunacak ve bu yaptıklarının “kutsal” olması ile bağdaşması gerekecek. Aslında şizofrenik bir çaba bu kutsallaştırma işi. Eğer bir annenin birisine aşık olup hayatını değiştirmesini kutsal diye ona çok görüyorsak, aynı mantıkla aynı annenin tuvalet ihtiyacını da kabullenmemeliyiz. “Ama elbete yapacak, o da insan” diye savunmaya geçen kişi, diğer eylemi yaparken de insan olduğunu unutur. Çünkü savunduğu şeyin tutarlı ve mantıklı bir yanı yoktur.  

Daha önce bahsettiğimiz birçok kavram gibi, “kutsallık” yakıştırması da zihniyeti yönlendiren, yaşamları (sadece kadınların yaşamları elbet) kısıtlayan bir başka kullanımdır ve tabii kemikleşmiş bir alışkanlıktır.

2 yorum:

  1. Kadinlar bu kutsallik kilifini kendi cikarlari icin kullanmayi da birakmalilar. Boyle bir sey de var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet kullanıyorlar. sence bu doğal değil mi? düşün ki mesela prangaların var ve gurur duyabileceğin tek şey o prangaların altından olması. bunu kullanmaz mıydın?

      bu davranışı olumlamıyorum ama son derece doğal buluyorum.

      Sil

Lütfen çekinmeyiniz, yorumlayınız, tartışalım =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...