18 Mart 2013 Pazartesi

Çocuk Bakmanın Değersiz Görülmesi

      ...Kadınlar, daha az çocuk yaptıkları için, daha fazla oranda işgücüne katıldı. Özellikle meslek sahibi iyi öğrenim görmüş kadınlar zamanlarını "evde çocuk bakmak" yerine, işte "para kazanma" ile geçirir oldu...*


Benim bu ifadeden anladığım:
  • Evde çocuk bakmak, eğitim seviyesi düşük kadınlara atfedilen birşey.
  • Evde çocuk bakmak, ülke ekonomisine katkı sağlamayan birşey.
  • Evde çocuk bakmak, değerli görülmeyen birşey.
  • Evde çocuk bakmak, eğer anne çalışıyorsa, emekçi kesimin emeğini gerektiren ve haliyle emek sömürüsü riski taşıyan bir iş.
Aslında daha "çocuk bakmak" derken bile bir yabancılama var. Çocuğuna bakmak değil, çocuk bakmak. Sanki çocuk değil de oyuncakçıdan alınan oyuncak bebekmiş gibi. O derece mekanik, dışsal, işlevsel. Tıpkı oyuncak bebekmiş gibi sanki; bilinci, aklı, canı yok.

Tüm bu sonuçları çıkarırken konuştuğumuz konu hep aynı: Çocuk bakmak... Çocuk büyütmek... Birey yetiştirmenin en önemli evresi. Ama onu görünmez bir şekilde değersiz kılıyoruz. 

Çok küçük yaşta çocuğu kreş ile okula başlatıp iş hayatına devam etmek de çocuğun bakımı ve gelişimi için bir seçenektir. Doğru veya yanlış bir seçenek olduğu konusu görecelidir. Belki doğru veya yanlış diye birşey de yoktur. Ama neticede, tıpkı kendi evinde bakımını üstlenmek gibi bir seçenektir. İş hayatına devam eden kadının daha "üstün" birşey yaptığı, hatta ekonomiye daha çok katkı sağladığı düşüncesi, modernizmin illüzyonlarından başka birşey değil bana göre. Üstelik bunu, kadınlardan -yaşadığı kesime göre değişmekle birlikte- belli bir yaştan sonra evlenmesinin, çocuk doğurmasının beklenmesinden, ona görev ve kalıp atfedilmesinden yaka silkmiş biri olarak söylüyorum. Her kadının her insan gibi, hayattan beklentileri ve motivasyonları farklıdır ve kimisi aile hayatını düşlerken bir başkası kariyer düşleyebilir, kimisi ikisini de. Ayrım yaptığım şey, bu seçeneklerden herhangi birinin diğerinden üstün tutulmasının arkasındaki yanılgıdır. O yanılgı da, ülke ekonomisine katkı sağlayan -ki çocuk yetiştirmeyi üstlenmek daha uzun vadeli sonuç veren bir ekonomik katkıdır- işin, çocuk yetiştirmeden üstün tutulması. Bu zihniyetle belki bir on yılda milli gelirde artış olur ama bir yirmi yılda geçmişte bakımı hafife alınmış yeni bir neslin gelişiminde gerileme görmemiz de mümkün.

Çocukların küçük yaştan itibaren kurum eliyle bakılmasına sıcak bakan ben, aynı zamanda evde çocuğuna bakmayı tercih eden bir anne olmanın günümüz toplumunda bazen aşağılanan bazen de tatmin edici olmayan bir konum olarak görülmesini kınıyorum ve hatta asıl aşağılanması gereken birşey varsa onun da bu tarz bir yaklaşım olduğunu savunuyorum.


* "Milli Gelir Artmaya Devam Edecektir", Ege Cansen, 18.08.2012, Hürriyet Gazetesi

9 yorum:

  1. keşke kadınları rahat bıraksalar bir tercih yapmak zorunda bırakmasalar o zaman her şey rayına oturur :) -dilruba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında her kadının tercih yapmak zorunda hissetmesi; kadın veya erkek her bireyin tercih yapmak zorunda olmasından daha ayrıcalıklı bir durum değil. hoşumuza gitmese de hepimiz seçimler yapıyoruz. önemli olan toplumun belirlediği bir tercihin yüceltilip dayatılmasının ardındaki sakatlıklar ve sonrasında hayati önem teşkil eden sonuçlar.. sanırım siz de bunu kast ettiniz. yine beklerim Dilruba.

      Sil
    2. evet aynen bunu kastettim her iki durum da diretiliyor kimi zaman.zorla çalışan kadınlar da var bütün gün evin içinde oturmaktan bıkmış kadınlar da.yaptığı işi sevmeden yapan her insan toplum için sakıncalıdır bence.
      keşkeden sonra daha fazla şey anlatmalıydım işin aslı.mesela keşke sezgilerimizi doğru anlayabilmek için uğraşsak hatta bunun eğitimi verilse (gerçi bununla ilgili araştırma yapıldığını bile sanmıyorum).çünkü biz kadınlar su gibiyiz ama akıp yolumuzu bulamıyoruz her birimiz bir yerlerde sıkışmış vaziyetteyiz.-dilruba

      Sil
    3. yaptığı işi sevmeden yapan her insan toplum için sakıncalıdır bence, demişsin. bence de aynen öyle..

      keşke böyle bir eğitim verilebilseymiş gerçekten, bence de çok faydası olurdu. şimdi yaşam koçluğu, rehberlik gibi hizmetler bu boşluğu doldurmaya çalışıyor olsa gerek ama daha erken yaşlarda daha etkin şeyler ve herkesi kapsayabilecek şeyler yapılması lazım belki.. keşke bu durum değişse.

      dişiliği su ve toprak özelliklerine daha çok benzetirim ben de. ne güzel demişsin. yine beklerim Dilruba.

      Sil
  2. şahsen bir erkek olarak kadınların çalışmasını destekleyip evde çocuklara ve hayvanlara bakmayı severek üstlenebilirim. neticede çalışmak da çocuk bakmak da bana göre bir iş. hele ki çocuk bakmak daha da zor bir iş. tamamen sosyolojik kaygılar ile zamanla erkek avlanmayı(çalışmayı) kadın da kurmayı(ev düzeni) üstlenmiştir. esas mesele toplumda ev hanımı olmanın da basit görülmesi. bence ev hanımları tasarruf sağlayarak milli ekonomiye büyük katkılar sağlıyor. japonya'da iki üniversite bitirmiş ev hanımları da vardır ve bu kadınların kültürel ve ekonomik gelişime büyük katkıları vardır. kısacası kadının çalışma arzusuna destek verilmeli ama çalışmıyor evde çocuk bakıyor diye de bu klasman basite indirgenmemeli. şahsen ev hanımlarının hiç sıkılmadan her gün o lezzetli yemekleri yapabiliyor olmaları ben de acaip bir hayranlık uyandırıyor. ha kadın ahçı mı? tabi ki değil. kadın bütün bu ev işlerini yapmak zorunda mı tabi değil. ama zaten severek yaptıkları zaman her şey daha güzel oluyor ve onlar gerçek birer ev hanımları olabiliyorlar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayrıca ege cansen'in türkiye ekonomisi hakkında yıllardır yazdığı yazıları ciddiye bile almıyorum artık. çünkü hangi yazısına bakarsanız türkiye hep iyiye gitmiştir. bir ekonomi öğrencisi olarak yazıyorum bunları..

      Sil
    2. Erkek Adam, ev işlerinin küçümsenmesi beni hep şaşırtmıştır zaten. sevmemek? olabilir.. sıkıcı da gelebilir.. ama insanların yaşadığı alana karşı sorumluluk duyması kadar gerekli ve basit birşey olabilir mi? yaşadığımız yeri, kirletir ve eskitiriz. temizlemek, yenilemek neden sadece kadınlara atfedilir ki? neticede bunlar birer "iş". eğer kişi, kirlilik ve karışıklıktan hoşlanmıyorsa gerekli işler. üstelik fiziksel işler. hep demez miyiz erkekler fiziksel olarak üstün diye? erkeğin katkı sağlamasından daha doğal ne olabilir? kadın veya erkek herkes yaşadığı alana karşı sorumludur. bu, bu kadar basit.

      Ege Cansen hakkında internette benzer eleştirilere rastladım. şahsen ekonomi yazılarını yeterince anlayıp değerlendirebildiğimden değil ama dediğin şeyi anlıyorum Erkek Adam.

      Sil
  3. Ensest meraklısı filozofumuz Nietzsche çocuğa bakmayı kadının daha iyi bildiğini iddia eder. buna nediyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız; aslında bakıma muhtaç ile bakıcı arasındaki ilişki sadece anne hormonları ve içgüdüsü kaynaklı değil ama ben biyoloji ve fizyolojiye inanan biriyim. haliyle -genellikle- kadının daha yatkın olduğunu düşünürüm. ama "daha iyi bilmek" değil bu. daha iyi bilmeye inanmıyorum. nice erkekler gördüm baba olduğu anda her işini yapmaya anneden daha hevesli, daha aktif. ve tabi aynı derecede belki daha bile iyi biliyorlar.

      Sil

Lütfen çekinmeyiniz, yorumlayınız, tartışalım =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...