Tekrarlanan Gaf: "Eşcinsellik hastalıktır."

Son günlerde Esra Elönü’nün yazısı, Yiğit Karaahmet’in cevabı, Lambda İstanbul ve kaosgl gündemde. Çok kısaca özetlersek olup bitenler şöyle:

1-     Dipnot yazarı Esra Elönü karmaşık kelime oyunlarıyla yazdığı yazısında eşcinsellerin ibadetlerinin kabulunun vs hakkında yorum yapılmasına karşı çıkıyor. Ancak arkasından “Eşcinselliğin hastalık olduğunu düşünüyorum.” diyor açıkça. Ardından da eşcinsellerin imamlar tarafından “iyileştirilmesi” gerektiği gibi bir anlam çıkan yine karmaşık bir cümle sarf ediyor.

2-     Yine dipnot yazarlarından Yiğit Karaahmet çok geçmeden yanıt veriyor. Elönü’nün sözlerinin tümünü eleştiriyor, üslubunu da.

3-     Elönü yanıtında eşcinsellerin bazı ayrımcılıklara maruz kalmalarından onun da rahatsızlık duyduğunu ifade ettiğini, yanlış bir tutum ve tepkiyle  karşılaştığını söylüyor.

4-     Lambda İstanbul ve kaosgl.com hastalık sözüne tepki gösteriyor. Lambda, dipnot.tv’ye yazdığı mektupta Esra Elönü’nün cümlesinin ayrımcılığı teşvik edici ve toplumu yanıltıcı nitelikte olduğunu söylüyor.

Bu konuda benim söyleyeceklerim ise şöyle:

Esra Elönü’nün ilk başta göze çarpan iyi niyetini yadsımak adil olmaz, zira muhafazakar çevrelerde sıkça yapılan şey olan insanların (burada eşcinsellerin) ibadetleri hakkında yorum yapmayı eleştirmiş. Ancak başvurduğu şanssız kelime oyunları, bunu ve buna benzer savunduklarını açıkça ortaya koymaya pek izin vermiyor gibi.

Ne var ki yazısında sadece bunu savunmuyor. “Eşcinselliğin hastalık olduğunu düşünenlerdenim.”  ifadesini kullanmasında ise ilk rahatsızlık duyduğum şey, düşüncenin sakatlığı değil. O ayrı bir konu. Gündemde yerini koruyan üstelik hassas bir konuda hem de yazar konumuyla duyarsız davranıp  böylesine fütursuzca söylemesi... Aliye Kavaf’ın yaptığı gafın (“eşcinsellik hastalıktır, tedavi edilmelidir.”) ve neden olduğu tartışmaları bir kenara bırakmış, hiçbir şüphe de hissedip araştırayım, sorayım, iyice anlayıp öyle yazayım dememiş. İşte beni ilk başta rahatsız eden bu duyarsızlık, hatta densizlik. Üstelik yazının bir yerlerinde bilimselciliğe soyunup “hormonal bozukluk” ile ilişkilendirmiş kendince. Bu ne cüret anlam veremedim.

Eşcinselliğin hastalık olduğu düşüncesine tamamen karşı olmakla birlikte ve bu düşünceye sahip olanların aydınlatılması gerektiği bir yana, sesini duyurma gücüne sahip kişilerin bir silkinip kendilerine gelmeleri gerektiğini düşünüyorum. Kasıtlı sözlerse eğer, o çok şikayet ettikleri ayrımcılığı onlar da körüklüyor. Yani çelişki içindeler.

Kasıtlı değilse eğer; Buddha’nın, Sokrates’in “Cehalet bütün kötülüklerin anasıdır” sözü, vardığımız noktadır. Zira bilimin ortaya koyduklarından bihaber olmalılar. Diğer daha iyi olmayan olasılık ise had safhada duyarsızlık. Belli ki eşcinsel olan kimseyle iletişime geçmemiş veya empati kurmaya çalışmamışlar. Ama en azından söylemeden önce değişik görüşlerden birilerine danışabilirlerdi. Çünkü konumları bunu gerektirir.

L

Linkler:

Elönü’nün yazısı

Karaahmet’in yazısı

Lambda İstanbul’un açıklaması