4 Mart 2013 Pazartesi

Bataklığı Kurutmak




Tam da savunduğum şeyi söylemiş Cüneyt Özdemir. Mevcut yaptıklarımız -iyi bile değil- vasat ölçülerde bir sinek yakalama işlemi. Bataklığı kurutmak için bundan çok hem de çok daha ötesine geçmek gerekiyor. Evet gerçekten de "kafa"nın değişmesi gerekiyor. Zihinsel dönüşüm kolay değildir ama kabul edelim, dönüştürmeye başlamak için adamakıllı ne yapılıyor? 

"Ama ülke çapında kadına şiddet konusunda farkındalık arttırılıyor, seminerler, konferanslar düzenleniyor." 
" 'Aile İçi Şiddet' birimleri kuruldu."
" Şiddet eğilimi gözlenen asker ve polislerin silahları alındı."
"..."

Aslında benim de önlemlere ve farkındalık çalışmalarına bir diyeceğim yok ama yine de birer sinek yakalama işlemi bunlar. Bataklığı kurutmadıkça da kadın ölümleri, yine söylüyorum, belki de artarak devam edecektir. 

Özdemir'in söz ettiği sıfır tolerans politikasını destekliyorum ama bunu başarmak için elbette yeterli görmüyorum. 

"Peki bu bataklık kurutma işi ne?" diye soracak olan var mı?

Makalenin tamamı: Cüneyt Özdemir, Radikal (05.02.2013)

4 yorum:

  1. şiddet insanın doğasında var. öyle hemen bataklık kurutulamaz. hatta 100-150 senede bile kurutulacağını sanmıyorum. bunun için vicdani duyarlılığın gelişmesi gerekiyor. delikanlı kültürünün baskın kültür olduğu bir yerde bu olamaz. delikanlı olmak, çoğunlukla kendini ezdirmemek ve bu ezdirmemekde gurur ön plana çıkıyor. kadının saçı görünse gururu rencide olan bir toplumdan bahsediyoruz biz. o yüzden çok sert cezalar da verilse öyle hemen bitmez. çözümü ise kasaba kültüründen kaçış. kasaba kültürü yozdur. elle tutulur bir şey üretmez, elalem ne der'cidir. köy kültürü daha güzeldir onun yanında. esas sorun kasaba sorunudur bizde ve kasabalar şehirleşmedikçe bu iş bitmez..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerisi önemli değil; eğer bakış açısı ve yöntem değişmezse ben asla kuruyacağını sanmıyorum. ayrıca şiddet, dediğin gibi insanın doğasında var ve önemli olan şiddeti kullanma gereği duymayacağı bir düzlem oluşması. buna rağmen yine de olur ve oluyor aslında. refah ve eğitim düzeyi yüksek insanların da şiddete yöneldiğini göz önüne alınca sadece ülkenin sosyal politikaları ve refah düzeyi ile açıklayamıyoruz elbet. önemli bir etken olabilir ama herşeyi çözen bu da değil. aslında konu şiddet olunca çözmek kelimesi de yanlış bir kullanım olsa gerek. ama kontrol edilebilir veya kanalize edilebilir olması mümkün belki. her neyse, aslında işin şiddet aşamasına gelmeden önceki kısmı daha çok ilgilendiriyor beni zaten. erkeğin kadına bakış açısının dönüşmesi yani. çünkü şiddet, şiddetin hedefiyle kurduğun ilişki kaynaklıdır bana göre. o ilişkide bir terslik var. tehdit olarak görülüyor kadın. kadın aslında hiçbir şey yapmadan korku salıyor. işte bu yüzden ben cinsel eğitime inananlardanım. daha insancıl, gerçekten etkin bir eğitime. kadının anlaşılmasını amaçlayan. tam bu noktada senin bahsettiğin kasaba kültürü köstek oluyor. sanırım bu yüzden üzerinde duruyorsun. eğitim dönüşse bile eskilere bağlılık ve elalem ne der zihniyetiyle nasıl ilerleme kaydedileceğinden yakınıyor olmalısın.

      uzun bir zamana yayılmış alışkanlıklardan kısa sürede kurtulamayacağımızdan eminim. ama böyle sinek avlayarak neredeyse yerimizde sayacağımızdan da eminim. hatta uzun yıllar böyle devam edeceğini veya durumun daha da kötüye gideceğini öngörmek kehanet sayılmasa gerek.

      Sil
  2. Dünyadaki "sıfır tolerans" ilkesini uygulayan ülkelerinden başında gelen ABD, kadına yönelik şiddetin en yüksek olduğu ülkelerin başında gelir. Kaldı ki Bataklığı kurutmak ile toleranssız cezalandırmak, aynı şeyler değildir. Elbette cezalar en üst düzeyde uygulanmalı. Ama bunun bataklığı kurutmayacağını da bilerek uygulamalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yeniden hoşgeldin Avram. ben de hiç inanmıyorum açıkçası. sıfır tolerans politikası uygulansın, cezalar da o yönde ciddileştirilsin ama bunlar da bana göre bataklığı kurutmaz.

      verdiğiniz örnek ABD toplumunda kadına ve cinselliğe bakış açısının ne kadar ikiyüzlü olduğunu ortaya seren çok güzel bir örnek. yorum için teşekkür ederim Avram.

      Sil

Lütfen çekinmeyiniz, yorumlayınız, tartışalım =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...