5 Kasım 2010 Cuma

Evet, mümkün...



İlk tartışma sorusunu ve argümanı sonuçlandırmadan bırakmıştım. O yüzden aynen devam:

Bu nasıl mümkündür? Tek şansı dışarıdan bakabilmesi ve fark edebilmesidir ancak bu şans ona tanınmamıştır. 

…öyleyse kadının bu şansı kendisine vermenin ilk yolu, kendi sorumluluğunu alıp değerinin ve öneminin farkına varmasıyla olabilir. Farkındalığı artan kadın zaten bunu hayata geçirmek için; kendisinin çocuk dünyaya getirme ve büyütme makinesinden (Osho, 1996) başka birşey olmadığı düşüncesinden kurtulacak, hayattaki amacının erkeği (sevdiği kişiyi değil, erkeği) mutlu ve memnun etmek fikrinden ve bu yönde şartlandığı daha bir sürü şeyden vazgeçecektir.
Tabii ki bu, tek tarafın, tek yönlü birşeyler yapmasıyla kolay değişecek bir düzen değildir, zira insan ilişkileri sürekli birbirleriyle etkileşim içindedir. Zaten sadece kadınların farkındalığının artmasını sağlamak yeterli olmayacağı (ilk temel şart da olsa) gibi bu, erkekleri dışlamak olur. Bu da, karşı tepkiyi, iletişimsizliği ve yanlış anlaşılmayı beraberinde getirir (Birçok feministe anlatamadığım da budur!).

Bu bağlamda erkeğin yapması gereken de, kadının değerini ve önemini anlaması, onun varoluşunun kendi varoluşuna hizmet etmek olmadığını fark etmesi ve onu özgür kılmasıdır. Elbette bu, birçok erkeğin işine gelmeyecek bir durumdur ancak bu bile değişebilir, çünkü gerçek anlamda özgüveni tam olan erkek, zaten kadının bu konumda ve durumda olmasına ihtiyaç duymayacak, onun kendinden menkul olduğunu bilecek ve onu özgür kılacaktır. Burada önemli olan bir nokta; "insanlar şöyle yapmalı, böyle yapmalı... " vb. faydasız askeri söylemlere asla prim vermediğim ve bence verilmemesi gerektiğidir. Kimseye zorla, kendisi için daha iyi olacaksa bile bir fikir veya bakış açısı beğendiremezsiniz. Örgütlenip çoğalıp slogan atarak ise iyice uzaklaşırsınız. Birebir, hoşgörülü ve telaşa yer vermeyen bir iletişimdir kast ettiğim. Uzun bir süreçtir belki, ama en azından daha olasıdır.

Başlıktaki soruya çocuk bakımı “sorunu” gibi yaklaşmamın nedeni, söz konusu soru sorulduğunda çoğunluğun hemen verdiği cevabın veya arkasına sığındığı ilk meselenin çocuk olmasıdır. Elbette sadece bu değildir, kadına atfedilmiş daha bir sürü görev vardır. Bu sadece başa çıkması daha zor gibi görünen bir meseledir. Kadının, ondan beklenen yükümlülüklerle olan ilişkisinin algısı değiştiği zaman, doğasına ters düşmeden modern ekonomik düzende yerini alarak özgürlüğünü kazanabilir. Bu uzlaşma mümkündür. Dünyada örnekleri de vardır. Ve bu örnekler istisnasız kadın ve erkek eşitliğinin en çok sağlandığı ülkelerdir (bkz. Küresel Cinsiyet Eşitsizlği Endeksi, Dünya Ekonomi Forumu).

L

2 yorum:

  1. geleceğin dünyası kadınların erkeksiz çocuk sahip olabildikleri hatta bebeklerin rahimde değil suni ortamda geliştiği bir ortam olacak. haliyle bahsetmiş olduğun kadının toplumdaki yeri; iş gücüne katılması ve kariyeriyle daha çok ön plana çıkacak.

    YanıtlaSil
  2. Erkek Adam;
    alternatif çözümlere hep saygım vardır ama bak mesela bunu bir "çözüm" olarak görmüyorum ben. kadının anne olması bir engel, kısıtlayıcı bir unsur olmamalı. doğamızın gerektirdiği gibi yaşayarak çözüm bulunabilir bence.

    durum böyleyken bilim ve teknolojiden medet ummak, tozu ortadan kaldırmak değil de halının altına süpürmek gibi geliyor bana.

    bunun yanısıra, ilkel insandan bu yana insanın geçirdiklerinin bir "süreklilik" içinde olması gerektiğine inanırım. bebeğin suni ortamda gelişmesi ise bunu ortadan kaldırır. farkındayım biraz romantik bir görüş bu aslında..
    neyse =)

    YanıtlaSil

Lütfen çekinmeyiniz, yorumlayınız, tartışalım =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...