24 Mayıs 2011 Salı

Bence Üremesin

Dünyaya erkeğin biçtiği rolleri oynamak için geldiğine inanan ve bu rollerde başarılı olmak için artık makinalaşmış olmaktan gurur duyan, "ben bir et parçasıyım yihuu!" diyen kadınlardan bir başkasıyla tanıştık. Yani ben yeni öğrendim. Sibel Üresin adlı bir kadın(?).





Döktüğü incilere örnekler versem yeterince anlamlı olur sanıyorum:


"Zengin, kariyerli, parası olan ve cinsel gücü fazla olan erkek çok eşliliği seçebiliyor. Hiçbir kadın fakir bir adamın ikinci karısı olmaz. Erkek daha cilveli, daha çok gülen, cinsel anlamda kendisini mutlu eden kadına koşuyor. Erkek olsam, çok eşli olurdum."


"Dayak ve aldatma bana göre boşanma sebebi değil. Türkiye’deki kadınların yüzde 80’i dilinden dayak yiyor. Yatak odasında mutlu olmayan kadın, her durumda problemlidir."


"Muhafazakar kesimde kadın evde daha süslü, daha şık. Aileden mutluluğun sağlanmasının bazı şartları var. Kadın kocasına itaat etmeli. Erkek de karısına Allah’ın emaneti olarak davranmalı.”


"Çok eşlilik toplumdaki çarpık ilişkileri ve kızların evde kalma sorunlarını ortadan kalkması noktasında da ciddi rol oynayacaktır."  (Bunu sırf komiklik olsun diye söylediğini düşündüm ciddi ciddi.)


Evlilik kurumunu eleştiren ve sorgulayan ben bile, bu önerinin bağnazlığı ve tek yönlülüğü karşısında donup kaldım. Bağnazlığınıza ve iktidar peşindeki erkek zihniyetinize doymayınız Sayın Üresin.


L

17 yorum:

  1. dikkatimi çeken şey, son zamanlarda bu tür beyanların biraz fazla yaygınlaştığı.. şu dekolte giyen tecavüze uğrar diyen adam başta olmak üzere insanlar nasıl bir cesaretle ve utanmadan bunları dile getiriyor gerçekten şaşıyorum. bunları düşünmelerine şaşmıyorum ne yazık ki; sadece bu ne cüret diyebiliyorum. ancak bir kadının bunları dile getirmesinden daha üzücü ne olabilir ki?

    YanıtlaSil
  2. Günün olayı olmuş ablam.(Haspam desem olur mu?) Hayır, bir de erkeklere akıl veriyor: Paran pulun varsa, cinsel gücün de yerindeyse birr kiii üççç yetmezzz döört beşş altı olsunnn. Yani ben olsam yapardım diyor. Eee zenginin canı can da fakirinki patlıcan mı? Kadın zaten zengin olmayana yanaşmazmış. Ne oldu şimdi, atamın lafı: İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur. Bak, burada bile iki demişler.Üç dememiş dört dememiş. Yani ne diyeyim, insana zorla türbanlı fantazisi kurdurtuyor.:))
    Kişisel not: Ben bir beceriksizim.. Bir tanesi ile başa çıkmayı beceremeyecek kadar beceriksiz. Bu durumda, bu ablamın sınıflandırmasında erkek sınıfına da giremiyorum.

    YanıtlaSil
  3. @white rabbit in the forest:
    bir kadının dile getirmesi işin daha üzücü kısmı bence de. son zamanlarda artması da birşeylerin belirtileri olsa gerek ama böyle düşünmek istemiyorum. paylaşım için teşekkürler.

    @Avram: zorla türban fantezisi ahahh =D evet ya işin bi de bu yanı var, fakire kimse bakmaz demiş resmen. sırf bu laf üzerine çok şey denirdi de neyse.
    kişisel nota kişisel görüş: kast ettiğiniz şey gözümden kaçmadı ;) ne var ki keşke beceriksizlik bu olsa. bu eril zihniyetli kadın görünümündeki kişilik acaba beni ne sınıfa koyardı ? =)

    YanıtlaSil
  4. Ben bütün gün, iş güç peşinde olunca(ki epeydir bu kadar koşturmamıştım) patlayan bombasını öğlen vakt yine bloglarda düşen ilk post ile öğrendim. Ancak, akşam saatinde bakabildim haberlere internetten.Yazısını da okudum. Aklı sıra, sivri çıkış derdinde. Elalemin bildiğini, dinin kuralları içinde yasallaştıralım ki, mağduriyetler ortadan kalsın diyecek, alkış alacak falan. Ehh, makyaj tamam imajı cilalamış bakın ben ne cesurum serbest bile bıraktım kocamı havalarında. Tam da senin ve K.F. nin daha dün değindiğiniz konunun kıyılarında geziniyor. Ben, dinin sınırlarını çizdiği(?) kadınlığımın bilincindeyim, kendime güveniyorum siz de güvenin diyor. Ama ben, şu parası pulu olan kısmında takılı kaldım. Yani paran varsa her haltı yemekte serbestsin. Yoksa, otur evdeki baklanı ye ( Devekuşu Kabarenin esprisidir pek severim) Yani nasıl bir kast mantığıdır bu???
    Neyse, "İbişiye" işte. Ciddiye almam bence siz de almayın. Kocası boynuzu taktı mı görürüm Onu. Haa bir e imam nikahında kadının koruması yok diyor uyanık. O sevmediği laiklerin dünyevi yasalarına sığınıyor.
    Yahu, ciddiyim bu hesapla ben beceriksizim.:)) Seni hangi sınıfa koyacağını bilmem ama muhtemelen, kazanlardan kazan seç, odunu ben veririm altına derdi.:)

    YanıtlaSil
  5. Hangi anlamda K.F ve benim dediklerimizin kıyısında gezdiğini söylediğinizi anladım. Ama görünürde benzer de olsa kocaman bir fark var: o da eril zihniyetle değil, kendimize saygılı bir tavırla yaklaşmak herşeye. neyse.
    imam nikahına değindiği andaki tutarsızlık da diz boyu. aslında tutulacak yanı yok ki zaten ettiği sözlerin.

    YanıtlaSil
  6. Aile ve evlilik danışmanı olduğunu öğrendiğimiz Sibel Üresin, çokeşliliğin yasallaşması çağrısı yaparak, tartışacak konu bulamadığı için sıkıntıdan patlayan fikir dünyamıza güzel bir katkıda bulunmuş. Ben de kendisine, en sevdiğim mevzu olan hayvanlık konusunda bir kaç laf etme fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum.

    Sibel Hanım’ın söz ettiği tarzda ilişkilere hayvanlar aleminde sık sık rastlanır, bilirsiniz. Deniz ayıları böyledir mesela. Çiftleşme zamanı geldiğinde, adlarını hak eder boyuttaki erkekler ölümüne bir kavgaya tutuşurlar, kan gövdeyi götürür. Bu kavgadan galip çıkan deniz ayısı, tüm dişilerin sahibidir. Sibel Hanım’ın, çokeşliliğin özellikle kadının yararına olduğu yönündeki akıllıca tespiti, bana bu hayvani durumu hatırlattı. Üstün erkek stratejisi denir. Strateji derken evrimsel strateji kast ediliyor tabii, yani evrim sürecinin bir hayvan türünü, getirip içine bıraktığı işlevsel bir denge hali… Üstün erkek derken de, erkeğin dişiye üstünlüğü değil, diğer erkeklere üstünlüğü kast ediliyor. En üstün erkeğin üstün genlerinden sadece bir şanslı dişi değil, tüm dişiler ortaklaşa yararlanırlar. Sibel Hanım “üstün erkek” meselesini yanlış anlamış olabilir, zira onun hayali daha çok, evdeki kalantor deniz ayısına hizmet ve itaat eden maltipıl kadın şeklinde bir sado-mazo fantezi havasında… Bu fanteziyi dillendirdikten sonra, çokeşliliğin çarpık ilişkileri önleyeceği iddiasında bulunması da ironik olmuş. Neyse, biz soğukkanlı ve bilimsel bir şekilde, çokeşlilik neler getirir, neler götürür, bir bakalım.

    Kadına karşı şiddeti azaltacağı iddiasında haklılık payı var. İki nedenle… Kadına karşı şiddet uygulayan erkek profilini az çok biliyoruz. Toplumun erkeğe yüklediği iktidar pozisyonunun gereğini, ekonomik ya da cinsel anlamda, layığıyla yerine getirememe sonucu oluşan derin aşağılık kompleksi, evdeki kadına yönelik kaba güce dayalı bir iktidar mastürbasyonuna dönüşüyor. Sibel Hanım modelinde, bu tarz erkekler yalnız kalacaklar, çünkü popülasyondaki tüm kadınlar, zengin ve muktedir erkekler tarafından üçer beşer eve kapatılmış olacak. Dolayısıyla en yüksek şiddet potansiyeline sahip işsiz, parasız, çelimsiz erkekler, şiddet uygulayacak kadın bulamayacaklar.

    Diğer gruba, yani ev içi orji modelinde yaşayan kesime baktığımızda da şöyle bir durum görüyor olacağız. Erkeğin iktidarının (deniz ayısından pek de farklı olmayan şekilde) elle tutulur tek kaynağı olan fiziksel güç, teke tekte bir kadına karşı üstünlük kurmasını sağlayabilir, ama evdeki kadın sayısı artınca, fiziksel güç dengeleri de kadınlar lehine değişir. Harem sahibi deniz ayısı, karılarından birini tartaklamadan önce, arkadan kafasına bir tava inebileceği ihtimalini değerlendirmek zorunda kalacaktır.

    Ayrıca, çokeşlilik toplumdaki kardeşliği arttırır. Hem de mecazi anlamda değil, gerçek anlamda. Herkesin daha çok kardeşi olacağı için (en azından baba tarafından), ortalama olarak kardeşliğin artacağı kesindir.

    Çarpık ilişkileri önleme konusunda ise çekincelerim var. Malum, bazı erkeklerin dört karısının olması, kadınlarla erkeklerin sayıları aşağı yukarı eşit olduğuna göre, birçok erkeğin de hiç karısının olmaması anlamına gelir. Bu yalnız kalan erkekler, ya bileğe kuvvet diyecekler, ya da artık ortalıkta olmayan kadınlardan bulamadıkları şefkati birbirlerinde arayacaklar, ki bu tarz yakınlaşmaları Sibel Hanım’ın çarpık diye nitelendireceğinden kuşkum yok. Yok, Sibel Hanım diyorsa ki yalnız kalan erkeklerin de birbirlerini sevmesinde bir sorun yoktur, o zaman bu mesele de kendiliğinden hallolmuş olur.

    Görmüşken paylaşayım dedim: http://www.afilifilintalar.com/harem-fantezisi

    YanıtlaSil
  7. @Fazıl Tar: paylaşım için teşekkürler. derin saptamalar ironi ve mizahla daha güzel ;)

    YanıtlaSil
  8. Bu "kraldan çok kralcı" insanlara acıyorum...
    Seçimler yaklaşırken böyle haberlerin çoğalması iyi aslında. Daha çok saçmalasınlar ki oylar bunlara gitmesin. Yetmez ama evet!

    YanıtlaSil
  9. millet salağa biz akıllıya hasretiz yahu. blog blog geziyorum daha bir tane aklı başında birini görmedim. siz nerde yaşıyorsunuz çevrenize bir bakın , hayat neye göre şekilleniyor. yukarıda biri yazmış utanmıyorlarmı diye, sen utanmıyormusun herşey üryan gezmeye, ondan sonra tam salak adam tesbite bak bir erkeğin dört karısı olursa, diğerleri ne yapacak, seni becermezler korkma.
    önce bir tesbit yap ne üzere konuşuyorsun. islamda dört evlilik şart değildir kuralı vardır. nasıl olur, kimle olur nezaman olur, ulan yavşak onları bir öğren ondan sonra gel konuş, bide halihazırda uygulamayı yapan kim, doğuda aslı ermeni rum ve yahudi olan ancak gizlemek sureti ile islama karşı hiyanet eden ve kürt kimliğinin ardına sığınan hainler. yavrımmmm, okuyun araştırın öğrenin, adam olun gelin tartışalım canımı yiyin

    YanıtlaSil
  10. @ali: cevabınızın tam olarak kime yönelik olduğunu anlayabildiğimi sanmıyorum. kim utanmalı herşey üryan gezmekten ? kimin tespiti salak?

    YanıtlaSil
  11. genel olarak bütün yorumlara

    YanıtlaSil
  12. Güzel kardeşim kimsin bilmiyorum ne haltsın onu da bilmiyorum. Ama tutar da genel olarak tüm yorumlara diye bir cevap yazarsan üstte yorumu yer alan insanlardan birisi olarak üstüme alınırım.Sonra o "yavşak" lafını alır.. Hem İslamdan bahsedersin hem de insanları ırkına göre tasnifler bir de klasman açarsın. perhiz ve turşudan, özellikle lahana turşusundan haberin var mı senin?
    klavye delikanlılığında esas alman gereken ilke, sokakta sıkıyorsa yüzüne söyle denilecek lafları yazarak ifade etmekten kaçınmaktır. Diline rot balans ayarı yaptır.

    YanıtlaSil
  13. @ali: öyleyse sana diyeceğim şunlardır şampiyon: bir kere blogumda bu üslupla konuşulmasına izin vermem. şimdiye kadar konuya yönelik hislerden ötürü çok küfredenler oldu fakat ne blog sahibine ne de yorumculara en ufak bir saygısızlıkta bulunan olmadı. yorumunu ilk okuyuşta silmeliydim belki ama belki de anlık bir sinirle olmuştur diyerek aksine soru sorarak açık bir kapı bırakmak istedim. ne var ki tutumun ısrarla aynı. diğer yazıya yaptığın yorumlardaki üslubun düzgün olmasına rağmen cevap bulmayacak ve tartışmaya açılmayacaktır.

    tutarsızlıklarını saysam haddinden fazla uzun olur bu mesajım. hiç onlara girmeyeceğim.

    diline üslubuna dikkat et ve sınırlarını bil. herşeyden önce ilk öğrenmen gereken budur.

    YanıtlaSil
  14. dilimde üslubumada yerindedir. gerçek şudur, bir noktada tıkandınızmı aynı şeyi yapıyorsunuz kaçamak bilgiden yoksun yok şöyle yok böyle, benim adım ali, soyadım alis bloğumda resmimde var kartal uğur mumcuda kiracıyım. her şeyim belli, sen tartışmaya aç diye yada onayla diye yazmıyorum, Türk titredi ve kendine döndü aklınızı başınıza alın titreyin ve kendinize dönün bir şeyler öğrenin diye yazıyorum. çünkü gerçekten çok cahil ve yoldan çıkmışsınız. oldu sen abuk sabuk konuş, sapıklık yap, bu millete hakaret et ben oturayım , olduuu, başka

    YanıtlaSil
  15. bence bu kadın bisex ve hem kadın hem erkekle sevişmek istiyor.. yahut köle ruhlu olabilir.. sahibinin onu bir eşya gibi görmesinden ve sadece gerektiğinde onu kullanmasından zevk alıyor olabilir.. ya da gerçekten geri zekalı

    YanıtlaSil
  16. @sercanalbayrak: sondan önceki dediklerinin herhangi biri olsa keşke =) ağzımı bile açmaz saygı duyardım ;) yorum için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  17. rica ederimm .. takibindeyim.. :)

    YanıtlaSil

Lütfen çekinmeyiniz, yorumlayınız, tartışalım =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...