Haberi okuyunca gözümün önünde şöyle bir skala belirdi: Kadınları örtmekten başlayın, kamusal alanda erkeklerle aynı ortamda bulunmalarını mümkün mertebe engellemek, erkeklerle kadınların el sıkışmasını yasaklamakla devam edin. Sonra iyice çığırından çıkınca muz, kabak, salatalık vs gibi yiyeceklere dokunmak da kadınlara yasaklansın. Bundan sonra ne olabilir? Bu yiyeceklere bakmak bile yasaklanabilir mesela. Bir süre sonra yetiştirilmeyebilirler bile belki. Hatta daha sonra da bu yiyeceklerin varlığından bile haberi olmaması sağlanır gelecek nesillerin... Olur mu? Bence olur.
Peki bamya yasaklanır mı mesela? O hiç olmaz işte. Yemez ki!
Not: "Ceviz, Armut ve Kaşar" dan sonra bu yazı pek manidar geldi. Bastırmış olduğumuz şeyleri ve algılarımızı nasıl da kodluyoruz!
Söz konusu haber: http://haber.gazetevatan.com/kadinlara-muz-yasagi/416429/30/Haber
:)) ben merak ediyorum. bu fikri öne sürenler muz kabak falan yerken ne hissediyorlar?
YanıtlaSilArgoda, kelimelere başka anlamlar yüklenmesi, meyve sebzelerin cinsel çağrışımlı kullanımı hemen hemen ( hepsinde diyemem) tüm dillerde varolan bir olgu. Ama argodaki kullanımlarını ciddiye alıp da uygulama alanı buldurmaya çalışmak için bunu düşünenin kafasının içinde beyin değil, boşluk taşıyor olması lazım.
YanıtlaSil@Haplo: eheh ne hissettikleri malum, fakat kendi sorunları =)
YanıtlaSil@Avram: ne yazık ki :S
Bence Gök Kubbe (nam-ı diğer Süzer Plaza) da yıkılsın mesela; malum, zamanında ona da İstanbul'un penisi denmişti ve dahi kırmızı olan ucu daha koyu renge boyanmıştı!
YanıtlaSilBarış Manço'nun "Domates, biber, patlıcan" şarkısı da yasaklansın. Aklıma başka rahatsız edici örnek gelirse eklerim!
YanıtlaSil@kusalfahişe: ahaha alemsin =D yalnız o Süzer Plaza hikayesini bilmiyordum, ilginçmiş. ayrıca boyanınca şekli değişti mi ki sanki? algı bir kere o yöne kayınca daha az ima ediyormuş daha çok ima ediyormuş ne önemi var. ne kafalar :S
YanıtlaSilDün gece, sırf uzun kulakları var diye, bir adamdan tahrik olup eğilip öptüm! bu geyiği sanırım sonsuz uzatabilirim, evet...
YanıtlaSilHer neyse, Lalehan, Süzer Plaza ilk yapıldığında tepesi kırmızıydı evet. Mine Kırıkkanat hem yazılı hem sözlü medyada İstanbul'un penisi diye çığırıyordu :) Çok eğlenceliydi, nasıl hatırlamazsın :))) Kimsenin gücü yıktırtmaya yetmeyince ucunu boyadılar, hakikaten fıkra gibi. Hani adamın adı Ahmet Bok'muş, mahkemede değiştirtmiş Mehmet Bok yapmış, bu da o hesap...
Kadınlar erkek uzuvlarında neyi erotik bulur diye bir blog yazısı yazmalısın bence.. bu yazının daha iyi anlaşılması açısından?
YanıtlaSil@Erkek Adam: Bunu da düşünmem gerekecek, sağol ;)
YanıtlaSil