22 Mart 2011 Salı

Cadı Avı Mizojin Bir Hareketti / Değildi

Cadı avı birçok açıdan yorumlaması pek de basit olmayan bir konu. Çok fazla çıkarım, değişik kaynaklar ve istatistikler var.

Örneğin cadıların sadece kadın olduğunu ortaya koyan tanımların yanı sıra, erkek de olduğunu söyleyen tanımlar; idam edilen cadıların büyük çoğunluğunun kadın olduğunu söyleyen araştırmacılar ile kadın kadar bir o kadar erkeğin de idam edildiğini öne sürenler var.



Şahsi inancım en çok Barstow’un çalışmasının içeriğine denk düşüyor: Erkek cadıların suçlanma ve idam edilme oranlarının aslında benzer bile olsa oranların kadına yüklenmesinde (Avrupa’da -erken Orta Çağ - suçlanan cadıların %80’i ve idam edilenlerin %85’i kadın) bazı rasyonel nedenler olması. Örneğin, o dönemde yükselen ücretli ekonomik sistemde işçi olarak erkeklerin daha değerli görülmesi ve doğuştan ‘kötü’ olarak algılanan kadınlara karşı duyulan korku… Thurston, o dönemdeki algının İncil’deki Havva’nın da yarattığı etkiyle; kadınların daha az zeki ve günaha daha yatkın olduğu fikrinden doğduğunu söylüyor.

İlgimi çeken bir başka veri de şöyle: Örneğin İzlanda’da cadı avı olayları esnasında idam edilenlerin %92’sinin erkek olması… Bugün dünyanın en anaerkil toplumunun İzlanda olması ilginç bir tesadüf mü yoksa gerçekten bir bağlantı var mı bilemedim.

Modern dönemde birçok akademisyen, cadı avının mizojin bir hareket olmadığını; çünkü yargılayanların ve tanıklık edenlerin azımsanmayacak bir kısmının kadın olduğunu söylüyorlar. Purkis, mizojin hareket fikrini tarihi olayların yanlış okuması olarak değerlendirmiş ve teoriyi (kendince) alaşağı etmiş. Yani kadınlar yargıladığı ve tanıklık ettiği sürece mizojin bir hareket olamaz diyor.

Halbuki mizojini sadece erkek eliyle olmaz. Keza bizim toplumumuzda kadına en büyük kötülüğü yine kadın yapıyor. Tecavüz mağdurunu cezalandırıyor. Arkasından “hak etmiştir” diyor. Açık fikirli ve düşüncelerini ifade eden başka bir kadına antipati duyuyor. Bazen açıkça onu dışlıyor. Güzel bir kadına en öldürücü bakışlarını fırlatıyor. Kendisinden daha çekici veya seksi görünen kadının (ki aslında bu da kadının tercihine bağlıdır bence) arkasından kaşar diyor, sürtük diyor.

Cadı avı –idam edilenlerin çoğu gerçekten de kadınsa- mizojin bir hareketti belki. Ama bugün çok mu farklıyız sanki?


L


Kaynaklar:


Barstow, Anne Llewellyn (1994) Witchcraze: A New History of the European Witch Hunts San Francisco:Pandora. p. 23

Thurston, Robert W. (2001). Witch, Wicce, Mother Goose: The Rise and Fall of the Witch Hunts in Europe and North America. London: Longman.

'the theory that witch-hunting equals misogyny is embarrassed by the predominance of women witness against the accused', Purkis, 'The Witch In History', p. 92 (1996)






Benzer Yazı:




Kadın Eleştirisi-2:




4 yorum:

  1. Lalehan,
    Eline sağlık, bilgilendik ;) "Mizojini sadece erkek eliyle olmaz. Keza bizim toplumumuzda kadına en büyük kötülüğü yine kadın yapıyor" demişsin. Doğru, hem de çok doğru. Sadece minik ama önemli bir ekleme yapmak istiyorum, yada nüans da diyebiliriz... Senin bahsettiğin bu kadınlar, gerçekten "kadın" olabilseler, "kadınlık"larına sahip çıksalar, asla ve asla kadına bu tür haksızlıklar yapılmasına göz yummazlar. Bu yaratıklar, kadınMIŞ gibi yaşayan kadınCIKlar. Gerçek kadın, kadınlığına sahip çıkar, kendine ve doğasına saygısı olur. Elbette ki "erkek" için de bu söylediklerim aynen geçerli. Anlayana...

    YanıtlaSil
  2. cadı avları birikmiş kadın nefretinin su yüzüne çıkmış halidir. yaşlı kadınların bilgeliğine, saygınlığına duyulan nefretin bir göstergesidir.
    bu arada arthur miller'in bi oyunu vardı cadı kazanı diye okunası bir kitap olmadı filmi var onu izlemeli...
    insanların birbirini ötekileştirmesinden nefret ediyorum...
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  3. Kutsal Fahişe,
    evet bu yaptığın ayrımı anlayabiliyorum ve buna aynen katılıyorum. o dediğin "kadın"lar doğasına saygısı olmadığından özgüvenlerini yok eden ve bu yüzden başkalarını tahrip eden kadınlar.. ne yazık ki..
    yorumun için senin de eline sağlık ;)

    YanıtlaSil
  4. Ezgicimm..
    cadı kazanı tabii ki ! izlenmiştir, izlenecektir ;)
    bu arada dediklerinle epeyce örtüşen birşey demiş Osho:

    "Ortaçağ'da cadı denen ve yakılan kadınlar gerçekten algıları çok açık kadınlardır. Erkek buna katlanamazdı, din adamı buna katlanamazdı. Tüm kilise erkek egemen kaldı, tüm Hristiyan cemaati erkektir. Üçlü Birlik'in içinde tek bir kadına bile yer yoktur."

    ben de nefret ediyorum ama ötekileştirmeye ebediyen devam edeceğiz gibi bir his var içimde =/
    neyse biz yine de sevgiyle diyelim ;)

    YanıtlaSil

Lütfen çekinmeyiniz, yorumlayınız, tartışalım =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...