2 Kasım 2010 Salı

Neden Zigot?


"Bu blog'un adı neden zigot? Hem o da ne?" diyenlere:
Zigot: Erkek ve dişi gametin birleşmesiyle oluşan döllenmiş hücre. veya:
"biri anneden (oosit), biri babadan (sperm) gelen iki eşey hücresinin birleşmesi (fertilizasyon) sonucu oluşan diploit hücre" de diyebiliriz.


Zigotu meydana getiren hücreler kendi başına güçsüz, kararsız, eksik ve kısa ömürlüdür. Ancak birleştiklerinde oluşan şey tamamlanmış, kararlı ve mükemmel olan yeni bir yaşamdır.

Bunu büyük ölçüde yin-yang kavramına benzetebiliriz: Çünkü Yin ile Yang, aynı bütünün birbirini tamamlayan iki parçasıdır. Bu parçalar birbirine oldukça zıttır, ikisinin de kendine özgü güzellikleri ve zayıflıkları vardır ama birbirini tamamlayarak bunları dengelerler. Kadın ile erkek de bu bütün gibidir. Bu betimlemeden hiçbir farkı yoktur. Ve bu güzeldir, doğanın gereğidir. Bu böyle olmasaydı doğa bir devinim içinde olamazdı ve yaşam da olamazdı.

İlk bakışta biyoloji veya Zen felsefesiyle ilgiliymiş gibi görünse de, bu blog kadın üzerinedir. 
Blog adresinin "zygotos" olmasının sebebi; Türkçesi olan "zigot" un daha önce kullanılmış olmasıdır, Yunanca daha havalı olduğu için değil =)

Kadın konusunda yazmaya başlamam çok yeni sayılır. Beni şaşırtan, yazıların beklediğimden hızlı ve doğurgan olmasıydı. Muhtemelen, evin bodrum katı diyebileceğimiz depo amaçlı kullanılan, “karanlık” bir yerinde biriktirmiştim hepsini. Işığı yakıp ortalığı karıştırınca da çok şey çıktı haliyle. Yaklaşık son bir yıl içinde ise tanık olduğum bazı olaylar, gözlemlediğim birtakım tartışmalar ve her gün duyduğum cümleler sonunda bunları yazıya dökmeme neden oldu.

Kısacası, orada burada çeşit çeşit insanla tartışmak, bir şeyler anlatmaya çalışmak ve bu sırada kendimi paralamak yerine bunları ifade etmeliyim diye düşündüm. Ardından çok sevimli bir arkadaşım; “Blog açmalısın, Lalehan!!” dedi. Ve onu dinledim.


Amacım kamplaşma ya da fanatizm yaratmak değildir. Zira, böyle şeylerden nefret ederim ve her zaman zararlı olduklarını düşünmüşümdür (bunları ifade ettiğim yazım da olacak). Bu blog erkek düşmanı değildir. Bu blog’un temel amacı okuyanlarda biraz da olsa farkındalık yaratabilmektir. Bir yazar kabiliyetine sahip olduğumu düşünmediğim için okuyucuyu bağlayacak akıcı bir dil kullanamamış olabilirim. Ancak beni daha çok ilgilendiren; okuyucunun, kadın veya erkek, tavrımı samimi bulmasıdır.


=)


L


10 yorum:

  1. Destekliyorum!
    Bu konular ne kadar çok tartışılırsa, o kadar yol katederiz diye düşünüyorum.
    Düşünmeye, yazmaya devam...

    YanıtlaSil
  2. yazılar gerçekten çok samimi

    YanıtlaSil
  3. @hayalhanem: çok teşekkür ederim. ayrıca hoşgeldiniz ;) yorum ve fikir paylaşımından pek memnuniyet duyarız =)

    @Kutsal Fahişe: ben de seni destekliyorum ;)

    YanıtlaSil
  4. Eğer sanal aleme devam edeceksen, bunları söylemek istiyorum.

    Bloğuna (sana) hayran oldum. Ama ne yazık ki bu blog çok az kişi tarafından farkedilmiş. Sayacı izledim, az okunuyorsun. Pek reklamını yapmıyorsun galiba. Reklamını yapmanı tavsiye ederim.

    Senin blog değil site yapman lazım hatta. Cümlelerin akışını sevdim. Baymıyorsun, uzatmıyorsun, sıkmıyorsun. Öğretiyorsun. Efendiliğin, bilgin, kültürün, aklın, kadınlığın mükemmel gözüküyor. "Kadının Aklı"nı yazmanı öneririm. Hatta Kadının Efendiliği, Bedeni, Bilgisi, ve diğer unsurlarıda.

    Çok iyi bir yazar, çok iyi bir yorumcu, çok iyi bir okuyucusun. Bunların üçü varsa birinde bence o değerlidir..

    Sen bir fenomen olabilirsin.

    Şu an blog olduğundan pek belli değilsin, ağırsın, öylesinesin, yazasın gelmiyor türdensin ama, sende birşeyler var.

    Herşeyin farkında olan, ama kendinin farkında olmayansın. Kendinin farkında ol.

    Tek kendin yada, iki, üç, dört kadın olup (Din’in dört eş meselesine istinaden aklıma geldi), kadını anlatabilirsiniz. İkişer üçer dörder kadın grupları olup, kadın seks akıl beden konusunda anlatımlar yapılabilir.

    Kadını ancak kadın anlatmalı. Erkeğide erkek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. selam adsız, blogumu inceleyip yorum yaptığın için teşekkür ederim. açıkçası çok yoğun bir methiyeyle karşılaştım ve bu elbette çok mutlu etti fakat çok iyi bir yazar olduğumu düşünmüyorum. yazılarımı dinamik yapan şey hiciv. sakat gördüğüm şeyleri tutup sergilemek, bazen dalga geçmek veya ortadaki ikiyüzlülüğü ifşa etmekten ibaret yaptığım. okumaktan ziyade gözlemliyorum.

      önerilerin için de teşekkür ederim fakat reklamı blogun özelliğiyle çelişir buluyorum. böyle yaparak tek yönlü (bundan kaçındığım halde öyle görünebilir) bir akımı yaymaya çalışmak gibi geliyor bana. cinsel eğitim derslerinin düşünülüp de korkulup vazgeçildiği ülkemde aslında çok basit ve birebir kendimizle, doğamızla ilgili konuştuğumuz şu blog, sadece marjinal görünecektir. marjinal görünmekle ilgili hiçbir sıkıntım yok fakat yazdıklarım konuya ilgili, duyarlı insanların ilgisini çekecektir ve ana fikri sadece onlar kavrayacaktır. onlar da, tıpkı sizin gibi bir şekilde ulaşıyor zaten. farklı fikirlere sahip insanların da yorum yaptığı oluyor ama nedense çoğu empati kurmadan saydırıp giden cinsten oluyor. birşey almak istemiyorlar çünkü. tok birine yemek yediremezsiniz. kimsenin de zihnini matkapla açamayız. bırakın herkes görmesin.

      Sil
  5. Bloğun temasını şu yeni "dinamik görünümler" yaparsan çok güzel olur. Çok hızlı ve daha iyi çalışıyor o tema.

    Birde istek, görüş bölümü fena olmaz sanırım. :)

    YanıtlaSil
  6. http://www.youtube.com/show/protagonistas?s=2011A

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. girişteki görseli artık sıkıcı buluyorum fakat yine de blogun temasıyla oldukça uyumlu bulduğumdan değiştirmeye de yönelmedim. bu haliyle kalsa ama daha eğlenceli olsa fena olmazdı tabi, haklısın ;) istek, görüş bölümü değil de e-mail adresimden önerisi olanların bana ulaşmalarını tercih ediyorum adsız. hatta başka önerilerin olursa eğer oradan ulaşmanı tercih ederim.

      bu arada videoyu izledim fakat tam bir bağ kuramadım. İspanyolca anlamadığımdan da olabilir ;) oyunculuk yarışması gibi birşey sanırım?

      Sil
  7. “çok iyi bir yazar olduğumu düşünmüyorum.”
    Diyorum ya işte, herşeyin farkındasında kendinin farkında değilsin.
    ************
    Cinsel eğitimi Devlet’ten bekleme, sen ver?
    ************
    İtiraflar bölümüde güzel olur blogda. :)
    **********
    http://en.wikipedia.org/wiki/Protagonist
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Protagonist
    http://www.turkcebilgi.com/sozluk/protagonist
    http://www.ezberim.org/sozluk/155476-protagonist-nedir-protagonist-hakkinda/
    http://tv.univision.com/protagonistas/
    ******************

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. protagonist in ne demek olduğunu sormadım adsız ;) kurduğun ilişkiyi sormuştum..

      bu yazıya ilk yorumundaki üslup farklı olduğundan anlamamıştım ama sanırım Pembe Metrobüs'teki adsızsın. işte bu yüzden rumuz kullanmanı rica etmiştim :S

      cinsel eğitim vermek bana düşmez adsız. üstelik havanda su dövmek olur bu. evet dert ediyorum bazı şeyleri ama hayatın da kısa olduğunu hatırlarım daima.

      Sil

Lütfen çekinmeyiniz, yorumlayınız, tartışalım =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...